AB üyesi ülkelerin başkanlarının yanı sıra Türkiye, Birleşik Krallık, Azerbaycan ve Ermenistan üzere ülkelerin de başkanlarının iştirakiyle birinci defa Çekya’nın başşehri Prag’da düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu’nun (AST) doruğuna, Yunanistan ve Türkiye ortasında son vakitlerde gitgide artan adalar tansiyonu yansıdı.
Yunan medyası, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis‘in “atıştığını” yazdı.
Aylardır yükselen tansiyonun akabinde birinci defa tıpkı ortamda bulanan Erdoğan ve Miçotakis rastgele bir görüşme gerçekleştirmedi, tıpkı karede yer almadılar.
Prag’da yaşanan tansiyonu aktaran Yunanistan’ın önde gelen gazetelerinden Kathimerini, bütün önderlerin katıldığı akşam yemeğinde Erdoğan ile Miçotakis ortasında bir tartışma yaşandığı tez etti. Haberde, yemek sırasında Erdoğan’ın Yunanistan ile ilgili açıklamalarda bulunduğu belirtildi.
Kathimerini, “Yunanistan-Türkiye bağlantıları: Miçotakis, Erdoğan’ın gösterisine cevap verdi” başlıklı haberinde, “Avrupa Siyasi Topluluğu’nun Prag’daki akşam yemeği Miçotakis ile Erdoğan ortasında bir tartışma alanına döndü. Erdoğan, Yunanistan’a karşı tezlerini yineledi” diye yazdı.
Haberde, “Gelen bilgilere nazaran Türkiye başkanı, Yunanistan’a saldırarak, Atina’nın bölgede provokatif hareketlerle tansiyonu yükselttiğini söyledi. Tıpkı kaynaklar, Başbakan Miçotakis’in ise anında karşılık vererek Türkiye’nin Yunanistan’ın Ege’deki adalarının egemenliğini sorgulamayı bırakması gerektiğini söyledi” denildi. Erdoğan’dan sonra kelam alan Miçotakis’in ayrıyeten Erdoğan’a da seslendiği öğrenildi.
Kathimerini’de yer alan haberde, “Miçotakis ayrıyeten Erdoğan’a provokasyonları bırakması ve saldırganlık olmadan diyalog ve bağlantı ile sorumlu başkanlar üzere tahlile ulaşılması için çalışılması davetinde bulundu” argümanı da ortaya atıldı.
‘Adabına ters’
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise akşam yemeğinde bir konuşma yaptığını tabir ederek Miçotakis’in kendisinden sonra kelam almasıyla ilgili şunları söylemişti: “Beyefendi konuşmadan çok rahatsız olmuş. Rahatsız olduğu için de aslında bu çeşit yemek adabına aykırıdır, kimden müsaade aldı, nasıl yaptı bilmiyorum, herhalde liderden almıştır müsaadesi, orada çıktı bir konuşma yaptı. Kendisine bizim biraz ağır gelecek tabirler kullandığımızı filan söyledi.”
Erdoğan şöyle devam etmişti: “Olması gereken yerde değiller. Hala bunların bütün siyasetleri palavra üzerine konseyidir, daima palavra… Dürüstlük yok. Haydi bir ortaya gelelim dediğiniz vakit, kıyıdaş ülkelerle filan, buna da yanaşmıyorlar, yanaşmazlar fakat Türkiye’den kendileri daha ön adım atmayı filan bekliyorlar. Ortaya da birçok ülkeyi sokuyorlar. Bugün birçok ülke onlarla bu münasebetleri geliştirme konusunda bizden bir adım atmayı beklediler. Yalnızca Yunanistan değil, tıpkı formda Güney Kıbrıs, ‘Ya işte bir konuşalım, bir ortaya gelelim.’ filan dedik, yok yani biz işte artık konuşuyoruz ayakta; görüşmeyi konuşmayı yaptık lakin sizin bir yerlerden müsaade almanız gerekiyor… ‘Yok ben müsaade almam.’ filan dedi. ‘Bugüne kadar daima bu türlü geldi bu iş. Siz müsaade almadan konuşamazsınız.’ dedim. ‘Benim iki ayım kaldı aslında bu ortada bu işi konuşalım, görüşelim, bitirelim.’ filan üzere laflar etti. Dedik ki şu anda muhataplarınız aşikâr. O muhataplarınızla bu görüşmeleri yapabilirsiniz ve bizim de şu an prestijiyle Yunanistan’la görüşeceğimiz rastgele bir şey yok. Vakte bırakmak suretiyle vakit içerisinde temenni ederiz ki bir konuşma fırsatını yakalarız.”
halktv.com.tr // Dış Haberler
Fotoğraf: Arşiv